3 Temmuz 2011 Pazar

Karniol, damızlık anaçlar, yani damızlıklar::))




Katılmış oldugumuz Anaarı Kursunda damızlık konusunda bunlar işin olmazsa olmazı diye anlatılıyor, damızlık konusu çok basit bir olay degil.



"Damızlıkların Seçimi ve HazırlanmasıDamızlık olarak kullanılacak ana arılar, ait olduğu ırkın tüm özelliklerini belirgin bir şekilde göstermeli ve gerekli seleksiyon aşamalarından geçmiş olmalıdırlar. Ticari ana arı üretimi yapan kuruluşlar, üretimlerini damızlık değeri taşıyan ve nesilleri test edilmiş, tercihen damızlık sertifikası almış ana arılardan yapmalıdırlar. Sertifikalı damızlık ana arılar, ya yapay tohumlanmış ya da izole çiftleştirme alanlarında çiftleştirilmiş olmalıdır."


Buraya kadar her şey çok güzel.
Dananın kuyrugu şimdi kopacak, elimizde damızlıkyoksa?



"Arıcı şartlarında damızlık koloni temin edilemediği taktirde en basit olarak; ilkbahar gelişme hızı yüksek, önceki yıllarda en çok balı üreten, oğul vermeyen, hiçbir zaman hastalığa yakalanmamış, sakin ve uysal mizaçlı koloniler damızlık olarak kullanılabilir."





Ben defalarca denedim, elimizdeki en iyi kolonilerden anaarı üretimide yaptık, 100 anaarı üretirseniz belki içinden 10 tane anasına çeken ancak çıkmakta. Elimizdeki çok iyi koloni dediğimiz kovanın anaarısı hangi şartlar birleşip ortaya çıktı bilen varmı.




Bu konudaki bir anımı yazmak istiyorum. Ben önceleri arılıgınızdaki en iyi kolonilerden üretim yapın kelimesini çok yiyen biriyim. Arılıktan 10 koloni belirleyip, belirlenen kolonilerden ana arılar ürettim. İsmi önemli degil geçmişte kaldı, bir arkadaşımız Bilecik'ten bir kovan arı getirmişti, arı aşırı saldırgan, kapak açtırmıyormuş, bana söyledi, bende bir hafta sonu atlayıp İstanbul'a gittim. O saldırgan koloniyi parçalayıp, anasınıda öldürdüm. O dönem elimde safkafkas ta vardı onlardanda üretim yaptım. İstanbula 3 anaarı götürdüm, birisini Murat Döner e verdim, diğer ikisini böldügümüz kolonilere verdik. Murat Döner'deki anaarının akıbetini bilmiyorum okafkastı. Diger arkadaşa verdiğim anaların birisi kafkas biriside 47 veya 49 nolu iyi kolonilerin birinin kızıydı.




47 Nolu anaarının kızı diyeyim, rakamdan kesin emin degilim.




O sene bu arkadaşa verdiğim kafkas, 7 çıtaya çıkmış, ve 7 çıta bal yapıp sönmüş.


47 Numara için kendisi aynen şunu söyledi, Ali Türk bana verdiğin 47, iki teneke bal yaptı ve o 47 den diger kolonilere yavruda alıp verdim, Arı süper.




Bunu gören Mustafa Kabaoğlu hocamız o koloniden 50 civarında anaarı üretiyor. Mustafa hocayla bunu sonradan konuştuk, bana dedi ki, Ali, senin anaarıdan ürettiğimiz, anaların ne rengi, nede çalışması anasına çekmedi.


Damızlık konusu bu kadar önemli ve oyuncak degil.


Damızlık yoksa elimizdeki iyilerden üretmeye devam edecegiz, yada damızlık bulacagız::))






Damızlıktan üretimlerde, 100 anaarı üretin hepsi aşagı yukarı birbirinin aynısıdır.


2011 Yılının Saf karniol ana arıları.


Bu karniol saflar, izole bölge olarak kullanılan adalarda çiftleşmiştir.


Böyle resimlergörünce dayanamayıp, sahibinden izinsiz yayınlıyorum.


Bu arada buradan resim alanlarda lütfen bu resimleri filan yerden aldık, desinler ayıp oluyor.


Ne gariptir ki, Trakya'mızın %80 ni karniol, karniol arısının resimleri buradan aşırılıyor.



Karniol damızlıkların kafesleri, bunların kafeste ne işi var ki?


Damızlık arıların kimlikleri olur.


Damızlıklardan doğal ortamda F1 karliçe üretilir. Saf üretimi içinde gene saf damızlıktan üretilen kraliçeye, saf erkek spermi verilir, yada izole bölgede üretilen saf erkeklerle çiftleştirilir.


Ada safı üreticisi üretmiş oldugu, bakire kraliçeleri, adada erkek üretimi yapan diğer arıcının yanına götürüyor. Erkek üreticisininde serfitikası var ve ürettigi erkeklerin soyunun kaydı tutulmakta, adamın işi bu.


Bunlar bizim ülkemizde önemsiz şeylerdir, bende karniol üretiyorum, diyen o kadar çok ki, nerde damızlıkların, ürettiklerin f kaç, bunlara cevap verecek kişi şimdilik ben göremiyorum.


Suyunun suyuna isim koy gitsin....


28 Aralık 2009 Pazartesi

KARNİOL ARISI VE BAZI İSTATİSTİKLER

Saf karniyol anaç ve kızları
Karniyol işçişi
Saf karniol işçileri, renk ve görümünleri.
www.samsuntarim.gov.tr/teknikbilgiler/liftletler/ari/karniyol.pdf

Karniyol Arısı
Karniyol (Apis mellifera carnica Pollm 1978) Arısı ve Ülkemiz Arıcılığı İçin Önemi

Cahit ÖZTÜRK
Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Erdemli/MERSİN

Ali KORKMAZ
Tarım İl Müdürlüğü, Çiftçi Eğitimi ve Yayım Şube Müdürlüğü SAMSUN

Öz
Dünya arıcılık sektöründeki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de bu sektör birkaç yıldır yeni bir ivme kazanmıştır. Koloni başına arı ürünleri üretiminin artırılması amacı ile yapılan çalışmalar özellikle birkaç arı ırkı üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu amaçla şu anda dünya üzerinde yaygın olarak daha çok İtalyan (Apis mellifera ligustica) ve Karniyol (Apis mellifera carnica) arıları kullanılmaktadır.


Anahtar Kelimeler : bal arısı, karniyol arısı, arı ıslahı

Carniola Bee (Apis mellifera carnica Pollm 1978) and Important for Our Country

Abstract
Beekeeping sector at our country has been von swifness as parallel to development on beekeeping sector of world. Researches on interms of increasing yield of bee products per colony were focused some bee races. İtalian and carniolan bees were commonly used for breeding studies.

Key Words : honey bee, carniolan bee, bee breeding


Giriş
Ülkemizde arıcılık sektörünün hızlı gelişimini sağlamak ve dünya da arıcılık ve arı ürünleri üretiminde daha fazla söz sahibi olmak amacı ile birkaç yıl içerisinde yeni bir takım organizasyon ve düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar arıcılık sektörümüze yeni bir ivme kazandırmıştır. Yakalanan bu ivmeyi hızlandırarak büyük ilerlemeler sağlamak olasıdır. Bugün tüm tarım sektöründe olduğu gibi birim alan veya canlıdan daha fazla ürün elde edebilmek için mevcut verimli ırk ve alanların kullanımının yanı sıra bir takım iyileştirme ve ıslah çalışmaları yapılmaktadır. Arıcılık sektörüne baktığımız zaman şu anda dünyada en çok kullanılan iki arı ırkı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi İtalyan arısı ikincisi ise Karniyol arısıdır. Bu arı ırklarının yanı sıra Kafkas arısı, Esmer arı, Anadolu arısı gibi birçok ırk ve ekotip birtakım avantajlı özellikleri nedeni ile ıslah çalışmalarında kullanılmakta ve gen kaynağı olarak korunmaktadır.
Ülkemizde de İtalyan ve Karniyol arıları başta olmak üzere farklı ırklar değişik yollar ve amaçlar ile getirilip kullanılmıştır ve halen de kullanılmaktadır. Bu arıların kullanımı ile ilgili çalışma ve gözlemler de oldukça ümit vardır. Ancak yurt dışı orijinli arı materyallerinin ülkemize girişinde vasıflı ve sağlıklı olmasını mutlaka denetlemek gerekmektedir. Bu nedenle yurt dışı orijinli arı ırkları kontrollü olarak getirilip kullanılmalı, ancak ülke sınırlarımız içerisinde mevcut arı ırk ve ekotiplerimizin de gen kaynağı olarak korunması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

Anavatanı ve Yayılışı
Karniyol arısının anavatanı Slovenya’dır. Şu anda bütün kıtalara yayılmış durumdadır. Aynı zamanda dünya üzerinde İtalyan arısından sonra en yaygın ikinci arı ırkıdır. Slovenya başta olmak üzere Hırvatistan, Avusturya, Bosna Hersek ve Sırbistan’da yaygın olarak bulunmaktadır. Ancak iyi özellikleri, verimliliği ve sakinliği nedeni ile dünyanın değişik bölgelerine götürülmüştür.

Görünüş Özellikleri
Koyu renkli, kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptir. Gri renkli arılar olup abdomenin 2. ve 3. segmentleri üzerinde kahverengi benekler veya bazen da kahverengi bantlara rastlanabilir. Erkek arıların tüyleri gri grimsi kahverengi arasındadır. İşçi arılar gri ve siyah çizgili görünürken ana arılar da daha çok gri ve kahverengi bantlar hakimdir.
Davranış özellikleri
Arı ırkları içerisinde en uysal arı ırkıdır. Yavru üretme yeteneği çok iyi olup ilk baharda 16-22 bin mevcutlu bir koloni %450’lik bir artışla ana nektar akımı öncesi Haziran ayında yaklaşık 80 binlik mevcutlara kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle ilkbahar mevsiminde gelişmesi iyi ve hızlı olmaktadır.

Kışlama yeteneği de çok iyidir. Kışa küçük bir populasyon ile girip az bal tüketerek daha ekonomik geçirmektedir. Örneğin aynı koşullarda İtalyan arısının 16-22 kg/koloni bal tüketerek kışladığı ortamda karniyol arısı 5-9 kg/koloni bal ile kışlayabilmektedir. Karniyol arısının en uygun kışlama sıcaklığı –5 ile +5C arasıdır. Çok çalışkan bir arı olup yağmacılık eğilimi oldukça azdır. Ancak oğul verme eğilimi yüksektir. Oryantasyon yeteneği oldukça iyi gelişmiştir. Propolis toplama eğilimleri azdır. Yavru çürüklüğü hastalığına ve nosemaya karşı dayanıklıdır. Çevre şartlarındaki değişikliklere karşı adaptasyon yeteneği yüksektir. Özellikle kışı sert ve uzun geçen Avrupa ülkelerinde en çok tutulan arı ırkı durumundadır. Karniyol arılarının diğer ırklarla melezlerinden oldukça verimli uysal ve kuvvetli koloniler elde edilmektedir.

Ülkemiz Arıcılığı İçin Önemi
Ülkemiz farklı ekolojik ve iklim özelliklerine sahip bölgeleri ile arıcılık konusunda dünya çapında iyi bir potansiyele sahiptir. Dünyadaki tarımsal gelişmelere parelel olarak arıcılık tekniği ve yenilikleri biraz yavaş da olsa ülkemizde de uygulanmaya başlamaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı önderliğinde arıcıların Arı Yetiştiricileri Birliği adı altında örgütlenme faaliyetleri hızlanmış, son birkaç yıl içerisinde yeni yönetmelik ve düzenlemeler yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar arıcılık sektöründe geçmiş yıllara oranla büyük atılımlar yaşanmasına neden olmuştur.

Tarımda verimliliğin etkileyen iki temel esastan biri olan genetik yapı nesilden nesile aktarılır ve kolaylıkla değiştirilemezler. Verimi etkileyen ikinci unsur ise çevre faktörleridir. Birim alandan veya canlıdan verimliliği artırmak için her iki faktörün de uygun olması gerekir. Bir canlının yapısını değiştiremeyiz, ancak sonraki nesilleri veya o canlıyı üretim dışı bırakarak farklı genetik yapıdaki canlıyı getirerek genetik yapıyı değiştirebiliriz. Ancak genetik yapının değişiminde çevre şartlarına uygunluk çok önemlidir. Bu nedenle kademeli olarak ıslah çalışmalarının yürütülmesi daha başarılı olacaktır. Yine çevre faktörlerinde de bir takım iyileştirmeler yapılabilir. Örneğin arıcılık açısından baktığımızda bakım ve besleme koşullarının iyileştirilmesi ve flora değişikliği iyileştirme olabilir. Dünya üzerinde bu amaçla yapılan çalışmalarda en fazla kullanılan arılar olan İtalyan ve Karniyol gibi arı ırkları ile bazı ıslah çalışması ürünleri (örneğin Buckfast arısı) gibi materyaller değişik yollar ile ülkemize getirilip kullanılmaktadır. Bu arılar ile yapılan bilimsel araştırmalar da vardır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlara ve dünyada yapılan çalışma sonuçlarına göre bu arı materyallerinin ülkemizde kontrollü olarak kullanılmasının faydalı olacaktır. Ancak özellikle şunu belirtmekte fayda vardır. Ülkemizde Anadolu arısının Muğla ekotipinin ve Kafkas ırkının korunması ve yapılacak ıslah çalışmalarında mutlaka kullanılmaları gerekmektedir.Ayrıca yurt dışından getirilecek materyali Bakanlık ve Üniversiteler işbirliği ile hastalık ve zararlı bulaşmasına karşı kontrol edilerek getirilmesi ülke arıcılığımızın geleceği açısından oldukça büyük önem arz etmektedir.

Kaynaklar
Krvina, A., Mihelič, J.: Slovenia-country of good bee-keepers. Ljubljana, Domus,1995, s. 3-13
Poklukar J., Babnik J., Božič J., Božnar A., Debelak M., Gregorc A., Jenko - Rogelj M., J Jelenc J., Kresal D., Meglič M., Rihar J., Senegačnik J., Stark J., Strmole B., Šivic F., Vidmar U., Zdešar P.: Od čebele do medu. Kmečki glas, 1998 , 472 s.
Rihar, J.: Vzrejajmo boljše čebele. Ljubljana, 1972, 158 s.
Rinderer TE: Bee Genetics and breeding. Academic press inc., 1986, 425 s.
Ruttner F.: Naturgeschichte der Honigbiene. Ehrenwirth Verlag, 1992, 357 s.
R.E. Page and H.H. Laidlaw. 1985. Closed Population Honey Bee Breeding Program. Bee World, Vol. 66, pp. 63-72.
W. C. Rothenbuhler. 1980. Necessary Links in the Chain of Honey-Bee Stock Improvement. American Bee Journal, Vol. 120, pp. 223-225, 304-305.
New World Carniolan Breeding Program, accessed November 12, 2002
Cobey S. and T. Lawrence. 1988. Commercial Application and Practical Use of The Page-Laidlaw Closed Population Breeding Program. American Bee Journal, Vol. 128, Vol. 5, pp. 341-344.
The Ohio State University Honey Bee Breeding Program, accessed November 12, 2002

7 Eylül 2009 Pazartesi

KARNİYOL ARILARIN ANAARI YEDEKLEMESİ

Eski kaynaklarda karniyol arılarının çok oğulcu oldugu yazılmaktadır. Günümüzde bile karniyolla ilgili yazılar yazıldıgında hiç bir araştırma yapmadan eski eserlerden yola çıkılarak ayni yazılımlar tekrarlanır. Karniyol arısı 1930 lu yıllardan beri yapılan ıslah çalışmasıyla oğul egilimi o kadar aza indirgenmişki bunu henüz gören yok.
Bu hafta sonu bir kovandan anaarı sütüğ alınacaktı. Bu kovana ne zaman gitsem elim boş dönmezdim.
Nerden taktılarsa işçiler kazan kaldırıp, Karniyol F1 anaarıyı degiştirmek için aylardır ugraşıyorlardı.
Onlar meme yapıyor ben lazım oldumu sütünü alıyordum lazım olmadığında memeleri bozoyordum.
Dün gene larva transferi vardı, sütçü kovanın kapısını çaldım. Biraz geç kalmışım, bir baktım memelerden birinden anarı çıkmış.
Eyvah dedim kovandaki hazır anaarıyı kestiler, hemen çıtaları incelemeye başladım kovanın en sagındaki son çıtada buldum ve hemen kafesledim.
Sonra yeni çıkananaarıyı aradım oda en solda yavruların üstünde dolaşıyordu.
Kitaplar derki, meme kapandımı eski anaarı kendisine tabi olanları alır ve oğul çıkar.
Malisef çıkmıyor, bu olayı karniyolda çok görmeye başladık. Yeni anaarı çıktıktan sonra eşleşmesini bekliyor, eşleşip geldikten sonra eski anaarı ya kesiliyor yada iki anaarı kovanda yumurta faliyetine devam ediyor.
Bana göre Karniyol F1 arının hiç sorunu yok. Şu an dört çıta yavrulusu vardı. Yanlız memeyi devamlı kenarları bozuk çıtaya yaptı, bu bir ayrıntımı bilemiyorum. Bir tane Alman F1 var oda aynı işi yapıyor onun meme yaptıgı çıtayıda düzdün bir çıtayla degiştireyim bakalım ne olacak.
Çıtada iki meme yapmış, biri bir tarafta digeride ters tarafta. Bundan anaarı çıkınca öteki memeyi bozmuşlar.
Yeni karniyol F2 geziniyor.
Eski anaarıyı başka bir anasız kovanım vardı ona verdim. karniyolar 30-40 çıtada çalışırken bile oğul vermeyip anaarıyı yedekleyerek degiştirmekteler. Bu karniyol arısının ayrı bir özelliği olsa gerek.

3 Eylül 2009 Perşembe

KARNİYOL ARILAR VE ANALAR

Bu günlükte karniyolla ilgili bilip bilmediklerimiz yeniden gözden geçirilecektir. Ülkemizde karniyolla alakalı yazılara bakın hepsi bir yerden çeviri yapılarak yazılmış ve hepsi aynı tarz yazılardan oluşmaktadır. Bilimsel yazılar bile bu günkü karniyolun geldigi noktadan habersiz.
Dünyada en çok kullanılan ırk İtalyan arısı, ikici sırada ise karniyol gelmektedir. Ne yazıkki bizim ırklarımızdan birisi olan karniyol burada tanınmamakta, tanıtılsada yanlış tanıtılıyor.

62 Nolu Saf Karniyol Damızlık Anaarı.
63 Nolu Saf Karniyol Damızlık Anaarı.
65 Nolu Saf Karniyol Damızlık Anaarı.
Karniyol f1 anaarı.
Karniyol F1 anaarı.